>
10.04.2024 - Aluminyumcuyuz & Alüminyum üzerine güncel bilgiler

Alüminyum Sektörüne Genel Bakış

emre toktas

Yazarın şu ana kadar yazılmış 21 makalesi bulunuyor.

1.GİRİŞ
Alüminyum sektörü son yıllarda süratli bir gelişme
göstererek hem iç piyasa hem de mühim bir ihracat
kalemi haline gelmiştir. Hammadde temin
edilmesinde doğu bloku ülkeleri ve Katar mühim bir
yer tutmaktadır. İthalatta kütük olarak tabir edilen
uzun ve yuvarlak kütleler deniz kanalıyla limanlara
buradan da alüminyum işleme tesislerine
getirilerek fırınlarda biçim verilmektedir. Fırınlardan
çıkan şekillenmiş materyaller çeşitli işlemlerden
geçirilerek son olarak boyanarak satışa hazır hale
gelmektedir.
Alüminyumun oldukca geniş kullanım alanları
bulunmaktadır, bilhassa son yıllarda inşaat
sektöründe oldukca kattan oluşan binaların artmasıyla beraber
PVC kapı ve pencerelerin yerini alüminyum ürünleri
almaya adım atmıştır. Ayrıcı makine donanım ve
ambalaj sektöründe teknolojik gelişmeye bağlı
olarak alüminyum kullanımı yaygınlaşarak
artmaktadır. Bilhassa değişik metallerin alaşım
haline getirilmesinde alüminyum yaygın olarak
kullanılmaktadır. Ambalaj sektöründen, otomotive,
makine sektörüne kadar oldukca geniş bir kullanım
alanı mevcuttur.
Tekirdağ ili alüminyum sektörünün kümelendiği
mühim merkezlerden birisidir. Bilhassa Çorlu
Çerkezköy hattında fazlaca sayıda alüminyum işleme
tesisi bulunmaktadır. Bu tesisler Tekirdağ
limanlarına gelen alüminyum kütükleri tırlarla
taşıyarak hususi fırınlarda işleme doğal olarak tutularak
şekillendirmektedir.
Son 10 yılda alüminyum sektörü oldukça
gelişmiştir. Bunun en mühim sebeplerinden birisi
AB ülkelerinin ağır çevre koşulları sebebiyle
sektörden çekilmeye başlamasıyla beraber Türkiye
bu mevzuda öne çıkmaya adım atmıştır. İnşaat
sektöründe yaşanmış olan gelişmelerde sektörün
gelişme hızını pozitif yönde etkilemiştir.
Yeni meydana getirilen yüksek binalarda ve işyerlerinin
neredeyse tamamında artık alüminyum
kullanılmaktadır. Bunun en mühim sebeplerinden
birisi görsellik olsa da dayanıklılık boyutu sektörün
gelişmesinde mühim rol oynamıştır. Türkiye’de
inşaat sektöründe yaşanmış olan süratli gelişmeler
bununla beraber sektörde inovasyonun artmasına ve
değişik ürün çeşitlerinin ortaya çıkmasına destek
olmuştur.
Emek yoğun bir sektör olan alüminyum işleme
endüstri istihdam yaratması açısından da önemlidir.
Otomasyonun yaygın olamaması sebebiyle
fabrikalarda fazlaca sayıda personel istihdamı
yapılmaktadır. İşsizliğin önlenmesinde ve yeni iş
alanlarının yaratılmasında sektör oldukça
önemlidir. Alüminyumun üretim aşamaları yanında
elde edilmiş ürünlerin pazarlanması ve montajı ayrı
iş alanları yaratmaktadır.
Alüminyum kütüklerinin fırında işlenmesi ve
arkasından zımparalama ve boya işlemlerinden
geçirilmektedir. Üretim süreçlerinde yüksek ısı ve
kimyasalların kullanılması çevre ve insan sağlığı
açısından risk unsurları ihtiva ettiği için çalışanların
hizmet içi eğitim almaları sağlanmalıdır. Proses
aşamalarının her birinde ihtiyaç duyulan dikkat ve özenin
gösterilmesi işgücü verimliliği ve çalışan refahı
açısından önemlidir.
Alüminyum işleme tesislerinin işçi sağlığı ve iş
güvenliği mevzularına oldukça duyarlı olmaları
gerekmektedir. İşyerinde çalışanların işçi sağlığı ve
güvenliği eğitimi almaları yanında otomasyon
sistemlerinde önleyici yaklaşımları benimseyen
sistemler geliştirilmelidir. En önemlisi A sınıfı iş
güvenliği uzmanı ve işyeri Doktoru ne olursa olsun
bulunmalıdır.
2.ALÜMİNYUM SEKTÖRÜ
2.1.Alüminyum
Alüminyum ilk olarak Danimarka’lı fizik ve kimyacı
Derstedt tarafınca oksitten elde edildi. Bu işte
indirgen olarak potasyum kullanılmıştı. Fakat
1886’da bulucularının adlarıyla isimlendirilen Hail –
Heroult metodu alüminyumun ucuza elde
edilmesini sağlamış oldu. Hail – Heroult metoduyla
alüminyum elde edilmesi iki safhada olur: Ilkin
yüzde 50 oranında alüminyum oksiti (alümin)
kapsayan boksit, yabancı maddelerden
temizlenerek saf alümin istihsal edilir. Sonrasında bu saf
alümin ve kriyolit elektroliz edilir. Alüminyum
kimyaca etken bir metal olduğundan, alkali ve
toprak alkali metalleri haricinde ötekilerini
tuzlarından açığa çıkarır. Asitler ve hidroksitler
alüminyumu kolayca etkilerler. Saf olarak pek
nadir kullanılır. Tabiatta elementel halde
bulunmayıp, bileşikler halinde bulunur. Bileşikleri
yerkabuğunun % 8’ini teşkil eder ve bolluk esnasında
üçüncü gelir. Nerede ise tüm kayalar bilhassa
volkanik kayalar % 60 alüminyum ihtiva eden
alümino silikat mineralleridir.
1825 senesinde Hans Oersted, metalik alüminyumu;
alüminyum klorürü, potasyum amalgaması
(potasyum civa karışımı) ile ısıtmak ve sonrasında
da civayı destillemek (buharlaştırmak) suretiyle,metalik parlaklık gösteren bir toz halinde elde
etmiştir (http://www.nedir.com, 2017).
Alüminyum, boksit denilen bir maden filizinden
çıkartılır. Boksit adı, 1821’de bu filizin ilk bulunmuş olduğu
yerin adından gelir (Fransa’da Provence iline bağlı
Baux [Bo] köyü). Boksit, içinde birazcık demir
bulunmuş olduğu için kırmızı, daha doğrusu pas
rengindedir.
Boksitten elektroliz adında olan bir yöntemle
alüminyum elde edilir; bu yöntem oldukca fazla
elektriğe gerekseme gösterir; bir ton alüminyum elde
etmek için 17 000 kw/saat elektrik gerekir. Bu
nedenle alüminyum bilhassa A.B.D., Kanada,
S.S.C.B., Japonya ve Fransa şeklinde mühim elektrik
kaynaklarına haiz ülkelerde üretilir.
Alüminyum, demirden sonrasında en oldukca kullanılan
madendir, zira endüstri açısından pek ilgi çekici
özelliklere haizdir: hafiftir, ısıyı ve elektriği iyi iletir,
atmosfer aşındırmasına karsı dayanıklıdır. Bununla
beraber, saf alüminyum birçok yerde
kullanılamayacak kadar yumuşak olduğundan,
(hafifçe alaşımlar) denilen birçok alaşımda, silisyum
ile, magnezyum ile, bakır ile karıştırılır. Hafifçe
oldukları için bu alaşımlar hafifçe malzemeyi
gerektiren her yerde, bilhassa tayyare ve otomobil
yapımında fazlaca kullanılır.
Alüminyumdan en fazla otomobil yapımında
yararlanılır; hafifçe olduğundan piston, karterler ve
karoserlerde, iletken olduğundan blok silindir ve üst
kapaklarda, süsleme amacıyla far ve ayna
çerçevelerinde, kapı kollan v.b. yerlerde oldukca
kullanılır. Alüminyum yada hafifçe alaşımlar bina
yapımında, elektrikli araçlarda, kap-kacak
yapımında v.b. yerlerde kullanılır. Alüminyum oksit
başka organik kimyasal elementlerle karıştırılınca
safir ve yakuta dönüşür. Aynı oksit, toz haline
getirilirse zımpara olur; bu da yüzeyleri aşındırarak
düzlemeğe yarar. (http://www.mailce.com, 2017)
2.2.Alüminyum Kullanım Alanları
Alüminyumun oldukca geniş kullanım alanları
bulunmaktadır, bilhassa son yıllarda inşaat
sektöründe oldukca kattan oluşan binaların artmasıyla beraber
PVC kapı ve pencerelerin yerini alüminyum ürünleri
almaya adım atmıştır. Ayrıcı makine donanım ve
ambalaj sektöründe teknolojik gelişmeye bağlı
olarak alüminyum kullanımı yaygınlaşarak
artmaktadır. Bilhassa değişik metallerin alaşım
haline getirilmesinde alüminyum yaygın olarak
kullanılmaktadır.
Bu sektörleri sınıflamak gerekirse her sektörün
kendi içinde de değişik gruplar oluşmaktadır.
-İnşaat sektörü
– Konut sektörü; kapı, pencere, balkon vb.
– İşyeri; Her türlü merdiven, kapı, pencere
– Organik Bileşiklerin Üretiminde
– Plastik ve Bileşik ürünlerin üretimlerinde
– Kağıt karton ve ambalaj sanayinde
– Kimyasal Gübre Sektöründe
– Çeşitli Patlayıcı Maddelerin imalatında
– Asit ve türevlerinin üretim aşamalarında
– Petrol Rafinerilerinin çeşitli birimlerinde
– Boya Maddesi ve Boya Üretiminde
-Ulaşım araçlarında
-Metal Sanayinde
Alüminyum sektörü bir tek bu sektörlerle sınırı olan
olmayıp her türlü ev eşyası, makine, donanım
üretiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Son
yıllarda hizmet sektöründe etkinlik gösteren
işletmelerde dekoratif amaçlı olarak da
kullanılmaya adım atmıştır
Tablo:2.1. Alüminyum Kullanım Alanları
http://www.kalkinma.com.tr/
KULLANIM ALANLARI Oranlar(%)
İnşaat 25%
Ulaşım 24%
Ambalaj 15%
Elektrik/Elektronik 10%
Genel Mühendislik 9%
Mobilya, ofis eşyaları 6%
Demir çelik, metalurji 3%
Kimya ve ziraat ürünleri endüstri 1%
Öteki 7%
TOPLAM 100%

Alüminyum kullanımı sektörlere bakılırsa
incelendiğinde en fazla payın %25 ile inşaat sektörü
almış olduğu gözlenmektedir. Bunu %24 ile ulaşım(tayyare,
vapur, otomobil, motosiklet, kamyon vb.)
sektöründe kullanıldığı görülmektedir. Kağıt,
karton ve ambalaj sektöründe kullanılan alet ve
ekipmanlar ile hususi alüminyum korumalı
ambalajların oranı %15 ve elektrik-elektronik
sektörünün oranı %10 ve öteki sektörler sırasıyla
genel mühendislik, mobilya ve ofis malzemeleri,
demir, çelik ve makine endüstri ile kimya sektörü
izlemektedir. Cetvel 2.1’de görüldüğü benzer biçimde
alüminyum sektörü fazlaca geniş kullanım alanlarına
haiz bir sektör olarak mühim bir yere haizdir.
Türkiye’de otomotiv ve makine sektörünün
gelişmiş olması alüminyum sektörü açısından yeni
fırsatlar açabilir. Bilhassa önümüzdeki dönemde
yakıt kullanan otomobillerden elektrik kullanan
otomobillere dönüş aşamasında alüminyum
kullanımının daha da artması beklenmektedir.
3.ALÜMİNYUM ÜRETİMİ VE TİCARETİ
3.1.Türkiye’de Alüminyum Sektörünün
Genel Yapısı
Seydişehir Alüminyum Tesislerinin sıvı alüminyum
üretiminde tek kurum olması ve kapasitesinin,
artan yurtiçi talebi karşılayamaması sebebiyle
1985 yılından itibaren de ithalat yapılmaya
başlanmıştır. 1990’lı yıllarla beraber Türkiye’deki
alüminyum kullanım alanlarındaki artış devam etti.
Ek olarak bu zamanda sektör ihracata yönelmeye de
başladı. Sektörün örgütü olan ve 1971’de kurulan
Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği (TALSAD)
de 1992’de Avrupa Alüminyum Birliği’ne üye oldu
(Günay, 2006).
Türkiye’de, kullanım halindeki alüminyum miktarı
hesaplanırken, günümüz verileri ile geriye donuk
projeksiyonlar yapılarak ülke içinde birikmiş
kullanım halindeki alüminyum miktarı ortalama
olarak belirtilmiştir. Ülke içinde hali hazırda mevcut
kullanım halindeki ortalama 12 milyar ton
alüminyumun %30’unun binalar
üstünde, %50’sinin taşımacılık sektöründe geriye
kalan %20’sinin de makine, eşya, elektrik ve
elektronik ve ambalaj ürünleri halinde kullanımda
olduğu tahmin edilmektedir. Devletimizde kayıtlı 20
milyon vasıta sayısının olduğu ve bu
araçların %53’unun otomobil olduğu ve geriye
kalan miktarın da sırasıyla kamyonet, kamyon,
otobüs ve motosiklet şeklinde araçlara dağıldığı
bilinmektedir. Otomobilde averajda 120 kilogram
civarında alüminyum kullanıldığı ve bu miktarın
ticari araçlarda 200 kilogramlara kadar çıkmış olduğu
gerçeği ile meydana getirilen kolay hesaplamada taşımacılık
sektörünün yalnız karayolu araçları üstünde
kullanım halindeki alüminyum miktarı 3 milyon ton
olarak belirlenebilir.
Geriye kalan 3 milyon ton alüminyumun hava,
deniz ve demiryolu araçları üstünde olduğu tahmin
edilmektedir. Binalar üstündeki 3,6 milyon ton
alüminyum kapı, pencere ve cephe sistemleri
olarak ağırlıklı ticari yapılarla yüksek binalarda
kullanılmaktadır (Yılmaz, 2015).
Türkiye en iyi sıralamayı 7614 GTİP numarası ile
(alüminyumdan demetlenmiş teller, kablolar, örme
halatlar vb.) dünya ticaretinde %8,5 hisse ile 4. sırada
yer alarak gerçekleştirmiştir. 76 GTİP numaralı
alüminyum urun, hammadde ve hurdalarının
tamamının ihracat rakamı 649,301 ton
görünmesine karşın, bilhassa dokum ürünlerinde,
iletken ve son mamullerde GTİP numaralarının
değişik olması ve öteki ürünlerle birleşmesi
sebebiyle aslen alüminyum urun grubunda
görülmediğinden, olması ihtiyaç duyulan gerçek ihracat
sayıları düşük görünmektedir. Meydana getirilen
incelemeler sonrasında toplam alüminyum
ihracatının 2014 senesinde 3.3 milyar USD değerinde
820 bin ton civarında olduğu görülmüştür.
Tablo1’de görüleceği benzer biçimde alüminyum ihracat
cirosunun %45’ini sektördeki 1500’un üstündeki
firmadan bir tek 27’si tarafınca
gerçekleştirilmesi, sektörde teknoloji, know-how
ve finansal güç olarak büyük firmaların sayısının
sınırı olan bulunduğunu sadece öteki firmaların da geri
kalan %55’lik talebi karşıladığı
görülmektedir(Yılmaz, 2015).
3.2.Alüminyum Üreten Ülkeler
Alüminyum üretiminde elektrik enerjisi oldukça
önemlidir. Bundan dolayı bilhassa elektrik enerjisi
üretimi fazla olan ülkeler bu mevzuda daha verimli
ve etken olarak görülmektedir. Sadece Alüminyum
ticaretinde körfez ülkeleri etkin konumdadır.
Bilhassa Katar bu mevzuda öne çıkan ülkeler
arasındadır.
Aşağıdaki tablo incelendiğinde Çin üretimde ilk
sırada yer verilmiştir. Ek olarak her yıl üretimini
istikrarlı bir halde artırmaktadır. Bilhassa ÇİN
makine ekipman ve metal işleme sektöründe
etkinliğini çoğaltması alüminyum sektöründe
yakaladığı gelişmeye bağlıdır. Her türlü metal
kullanılan sektörde gereksinim duyulan alüminyum
üretiminde Dünyada önder konumunu korumaktadır.

Tablo:3.1.Dünya Alüminyum Üretimi (Milyon)
ÜLKELER 2010 2011 2012 2013 2014 2015
ÇİN 42 46 49 53 54 58
KÖRFEZ ÜLKELERİ (GCC) 25 27 26 26 26 27
ASYA 22 22,5 22 22 20,5 21
AFRİKA 18,5 19 18,5 18 17,5 17
OKYANUSYA 16,5 17 16,5 16 15,5 15
GÜNEY AMERİKA 15 15,5 15 14 13 13
CIS 12 13 12,5 12,5 12 12
AVRUPA 7 7,5 7 7,5 7 7
KUZEY AMERİKA 4,5 5 5 5 4,5 4,5
http://www.world-aluminium.org/, 2017
3.2.Dünya Alüminyum İnşaat Malzemeleri İhracatı
YILLAR İNŞAAT MALZEMELERİ (BIN USD) SAĞLIK GEREÇLERİ
2009 19.325.117 3.112.473
2010 22.171.951 3.853.451
2011 27.827.376 4.493.372
2012 27.235.132 4.569.112
2013 27.203.966 5.111.161
2014 29.356.742 4.994.487
http://www.yapi.com.tr/, 2017
Çin’in 2015 yılı verilerine nazaran senelik 58 milyon
ton’luk üretimini ikinci sırada Körfez ülkeleri
gelmektedir. Körfez ülkeleri üretimi 2015 yılı
verilerine gore 27 milyon tona ulaşmıştır. Asya ve
Afrika ülkeleri Çin ve Körfez ülkelerini takip
etmektedir. Avrupa ülkelerinin oranı toplam
içinde yalnız 7 milyon ton civarındadır. Türkiye
ithalatçı ülke konumunda olup çeşitli ülkelerde
kütük halinde alüminyum ithal ederek ortalama 400
işletme tarafınca işlenmektedir.
Dünya Alüminyum İnşaat Malzemeleri ihracatı
incelendiğinde 2009 senesinde 19 milyar dolar
civarında iken 2014 yılına gelindiğinde 29 milyar
dolar civarına çıkmıştır, her yıl artan oranda inşaat
malzemeleri alüminyum talebini artırdığı
izlenmektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Türkiye alüminyum üreten bir ülke olmadığı için
toplam hammadde ihtiyacının %95’inin
yurtdışından ithalat kanalıyla karşılamaktadır. İthal
etmiş olduğu alüminyum işlendikten sonrasında çeşitli
sektörlerde kullanılarak ortalama %40’ı iç piyasanın
ihtiyacı için kullanılmaktadır. Geriye kalan %60’lık
kısmı ise işlendikten sonrasında çeşitli ürünlere
dönüştürülerek ihraç edilmektedir.
Türkiye Alüminyum sektöründe ithalata bağımlı
olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Rusya ve öteki
Doğu Avrupa ülkeleri ve Körfez ülkelerinden ithal
etmiş olduğu ham işlenmemiş alüminyumu çeşitli üretim
sürçlerinden geçirerek yeni ürünlere
dönüştürmektedir. Bu ürünlerin katma kıymeti
oldukça yüksek olduğundan ülkeye mühim bir döviz
girdisi sağlamaktadır.
Sektörde yaşanmış olan problemler; Hammadde de
neredeyse tamamen dışa bağımlılık. Katma kıymeti
yüksek son-ürünlerin üretiminden hala uzağız.
Yüksek enerji maliyetleri, neredeyse tüm sarf
malzemeleri ve alaşım elementlerinin ithal ediliyor
olması hurda kaynaklarının yetersizliği ve bu
yetersiz çevirimin hammadde maliyetleri
üstündeki tesiri. Global rekabet için sorunlu bir
maliyet (Dündar, 2016)
Alüminyum ithalatının azaltılabilmesi için alınacak
önlemlerin başlangıcında geri dönüşüm mevzusunda
lüzumlu önlemler alınmalıdır. Bu mevzuda yapılacakçalışmalar ve sağlanacak verimlilik artışı azca da olsa
dışa bağımlılığı azaltacaktır. Ek olarak alüminyum
hammaddesinin bulunmuş olduğu Seydişehir bölgesinde
yeni hammadde kaynakları mevzusunda çalışmalara
ağırlık verilmelidir.
Katma kıymeti yüksek ürünlerin üretimine ağırlık
verilerek alüminyumdan elde edilecek çeşitli
alaşımlara ilişkin alternatif ürünlerin üretilmesi
mevzusunda yeni ürünlerin geliştirilmesi mevzusunda
AR-GE faaliyetlerine ağırlık verilmelidir. İhracata
yönelik ürünlerde ağırlık ölçüsü düşürülerek onun
yerine daha hafifçe sadece fonksiyonu daha yüksek
ürünler ihraç edilmelidir.(Saral, 2016).
Alüminyum üretiminde Tekirdağ ilinin gelişmiş
olmasının önündeki en büyük avantaj nitelikli
işgücü ve lojistik maliyetlerinin deniz ulaşımı
sebebiyle düşük olmasıdır. Körfez ülkeleri ve Doğu
bloku ülkelerine yakınlığı hammadde temini
mevzusunda fırsatlar sunmaktadır. Bundan dolayı
Tekirdağ ilinde gelişen alüminyum sektörünün
karşılaşmış olduğu sorunların çözümü ve yeni ürünlerin
geliştirilmesinde yapılacak inovasyon emek harcamaları
sektörün geleceği açısından yeni fırsatlar
yaratacaktır.
Alüminyum işleme sektöründe üretim süreçlerinde
meydana gelebilecek çevre sorunları mevzusunda
önlemler alınması oldukça önemlidir. İşletmelerin
bu mevzuda yapacakları faaliyetler bilhassa
desteklenmelidir. Türkiye için alüminyum sektörü
oldukça mühim olup sürdürülebilir üretim
şekilleri ve yeni ürünlerin geliştirilmesi sektörün
geleceği açısından oldukça önemlidir.
Bilhassa metal işleri kısmı yanında alüminyum
işleme ve Endüstriyel tasarım mevzusunda Sanayi
Meslek Liseleri ve Meslek Yüksek Okullarında bu
mevzulara ehemmiyet verilmesi sektörü pozitif yönde yönde etkileyecektir.

Konuyla ilgili kelimeler aşağıdadır: